İLİ : DİYARBAKIR TARİH:10.06.2016 الر ِح ِيم َّ من َّ ِبِس ِْم هللا ِ ْالرح ْ َوي َّ ً علَى ُحبِ ِه ِم ْس ِكينا ً َويَتِيما ً َوأ َ ِسيرا َ ام َ َُط ِع ُمونَ الطع فَإِنَّ َما، ضعَفَا َء ُّ «ابْغونِي في ال:سلَّم َ ُصلى هللا َ علَ ْي ِه و َ ي ُّ ِقا َل النَّب » ضعفائِ ُك ْم ُ وت ُ ْرزقون ب، َصرون ُ ت ُ ْن YOKSULUN ARINMAK ELİNDEN TUTMAK VE ZEKATLA Aziz Müminler! Okuduğum Ayet-i kerimede Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Onlar içleri çektiği halde, yiyeceği yoksula, öksüze ve esire yedirirler.”1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Fakirleri kollayıp gözetiniz. Aranızdaki zayıflar sâyesinde Allah’tan yardım görüp ve rızıklandığınızdan şüpheniz olmasın.”2 Muhterem Müslümanlar! Zekât, sözlükte bereket, nema, artma, çoğalma, temizlik ve kurtuluş anlamlarına gelmektedir. Istılahta (dini manası) ise: “Allah’ın, Kur’an’da zikredilen sınıflara verilmek üzere farz kıldığı, dince zengin sayılan kişilerin mallarından alınan belirli paydır. Zekât İslam’ın beş esasından biridir. Mali bir ibadettir. Âkil, baliğ ve hür olup nisap miktarından fazla mala sahip olan her Müslümana farzdır. Yüce Allah, Kur’an’da zekât vermenin önemi ve zekât veren kimselerin özellikleri hakkında şöyle buyurur: “Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah’ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkı ile görür.”3 Bir başka ayet-i kerime'de: “Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoymadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.”4 Aziz Cemaat! Kur’an’da ayrıca zekâtın nerelere verilebileceği hususuna açıklık getirilmektedir: “Sadakalar (zekâtlar) Allah’tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, zekât toplayan memurlara, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışanlara, yolda kalmışlara mahsustur. Allah her şey iyi bilen, hikmet sahibidir.” 5 Görüldüğü gibi zekâtın harcanacağı yerler toplumun bütün zayıf ve aksayan noktalarına yöneliktir. 1İnsan,76/8 2EbûDâvûd, Cihâd 70; Tirmizî, Cihâd 24 3Bakara, 2/110 4Nur, 24/37 5Tevbe, 9/60 6Tevbe, 9/103 İslam Dini zekâtla, zengin ile fakir arasında diyaloğun sağlanmasını amaçlayarak zengine dini bir sorumluluk yüklemektedir. Fakirlik ve yoksulluk gibi toplumların en yaygın hastalıklarını tedavi etmek için İslamiyet’in başvurduğu zekât müessesesi, aynı zamanda sosyal adalet ve sosyal dayanışmayı da sağlayan çok önemli bir ibadettir. Buna göre zekâtın sosyal açıdan amacı; fakir, yoksul, yetim, sahipsiz ve darda kalmış olan kimselerin elinden tutmak, onların ihtiyaçlarını karşılamak ve toplumdaki durumlarını iyileştirmektir. Zekâtın manevi faydası ise insandaki cimrilik gibi kötü huyları kaldırarak onun yerine cömertlik, iyilik, yardım ve hayırseverlik gibi güzel huyları oluşmasını sağlar. İnsanı sevmeye ve iyilik yapmaya alıştırır. İnsandaki merhamet duygusunu geliştirir. Zekât yerine kullanılan ve temizliğin muhafazası anlamına gelen sadakaya Kur’an şöyle işaret etmektedir: “Onların mallarından sadaka al; bununla onları günahlardan temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin…” 6 Anlaşılacağı özere kişi, zekâtını verince nefsini kirlerden arındırmış olur. Arındırılan ruh da gelişmiş ve yücelmiş olur. Değerli Kardeşlerim! İslam sosyal dayanışma duygusunu fertlere kazandırmakla güçlü ve duyarlı bir toplum oluşturmayı amaçlamıştır. Peygamber Efendimiz(s.a.v), sosyal duyarlılığı gelişmiş ve aralarında dayanışmayı sağlamış müminleri şöyle tasvir etmektedir: “Müminler birbirini sevmekte, birbirine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”7 Bunun yanında yine Peygamber Efendimiz(s.a.v.) Müslümanları hayır yapmaya ve sadaka vermeye yönlendirmiş: “Veren el alan elden üstündür” 8 buyurarak, başkaları için harcamada bulunan kimselerden övgüyle söz etmektedir. Böylece İslam Dini, bireylere paylaşım ruhunu kazandıran, birbirinden haberdar olan, sosyal duyarlılığı gelişmiş ve yardımlaşmanın had safhaya ulaştığı bir toplum oluşturmayı amaçlamıştır. Kıymetli Kardeşlerim! Hutbemi bir ayet ve bir hadisi şerif mealiyle bitiriyorum: “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz”. 9 Yüce Mevla’m, yapacağımız yardımları kabul eylesin. Amin! 7Buhari, Edep, 27, Muslim, 1, 17, Musned, IV, 268 8Buhari, Zekat, 18, Müslim, Zekat, 94, 97. 9Al’iimran, 92 Redaksiyon: İl İrşat Kurulu Hazırlayan: Bahattin GENÇ-Kayapınar İlçe Vaizi